DİĞER
Sefa Kaplan’ın sözlük şeklinde tasarladığı Yaygın Yanlışlar Ansiklopedisi, önümüzdeki günlerde Holden Kitap tarafından yayımlanıyor. Bildiği, bilmediği ya da bildiğini sandığı şeyler üzerine okuru yeniden düşünmeye davet eden kitaptan bazı maddeleri Tadımlık olarak yayımlıyoruz…
"Tarihî eserleri önce ikiye ayırdığını, yeraltından çıkanları 'kudretli Arkeoloklara' bıraktığını, yerüstündekileri de kendi kaleme aldığını belirten 'Eski Eserler Mütehassısı' Nureddin Rüştü Büngül'ün 1939'da basılan Eski Eserler Ansiklopedisi'nin kapağında 'Dört yüzden ziyade san’at eserlerinden bahis ve yüz yetmiş fotoğrafı havidir' ibaresi var..."
Muharrem Erbey: Unutturmak için çaba varsa, unutturmamak için de bir çaba olmalı dedim. Onu görünmez kılmak için çaba varsa, onu görünür kılmak için de çaba olmalı dedim...
Adnan Gerger, Ses ve Sus romanını anlattı: Kendi varlığını, ötekinin kimliğini yok etme üzerine kurulu ve muktedir olmaya buna koşullanmış devlet, 'ses'e karşı her zaman tetikte kalmış. 'Ses'i her zaman yok edilecek düşman olarak bellemiş.
Gaye Boralıoğlu'nun yeni romanı Dünyadan Aşağı, yaşadığımız bu vasat dünyaya dünyanın aşağısından sesleniyor, duymak ve görmek isteyene. Boralıoğlu ile çok sesli romanını konuştuk...
Çocukluk, besbelli, elde kalem oldukça yazılacak. Bir maden ocağı işletircesine yazılacak hem de...
Askerliğim sırasında ilginç bir şey öğrendim: Pek çok kişi Yahudi'nin ne olduğunu bilmiyordu! Kötü bir şey olduğunu hepsi biliyordu da, tam olarak ne demek olduğunu bilmiyorlardı...
“Siz halka doğru inecekmişsiniz, demek kendinizi halktan pek yüksek buluyorsunuz, lütfen eğileceksiniz ona doğru!... Bizler halktan yüksek değiliz, bir Türk toplumu var, onun içindeyiz, biz de halktanız...”
Ahmet Büke’nin On8 Kitap etiketiyle raflardaki yerini alacak yeni kitabı Gizli Sevenler Cemiyeti’nden tadımlık bir öyküyü K24 okurları için yayınlıyoruz...
Ahmet Büke: Kırk beş yaşındayım bu ülkenin normal halini hatırlamıyorum. Rahmetli babam da "Yetmiş yaşındayım..." diye başlardı bu söze. Kaos bizim normal halimiz galiba...
Osmanlı’dan Cumhuriyet yıllarına İstanbul’u her yönüyle anlatan en sıra dışı isim, şehrin tarihinin yeri doldurulamaz kaynağı Reşad Ekrem Koçu’dur. Yalnız, elbette Reşad Ekrem Koçu'yu sadece İstanbul Ansiklopedisi ile tarif etmek mümkün değil...
Reşad Ekrem Koçu hem sırtına romancı kanatları takmak istiyordu, hem de ayaklarına tarihçinin taşlarını bağlamak...
© Tüm hakları saklıdır.